Kimse Beni Anlamıyor, O Yüzden Kimseye Anlatmıyorum… Ama Neden Ağladığımda da Görmezden Geliyorlar?
- Anasayfa
- Kimse Beni Anlamıyor, O Yüzden Kimseye Anlatmıyorum… Ama Neden Ağladığımda da Görmezden Geliyorlar?

Kimse Beni Anlamıyor, O Yüzden Kimseye Anlatmıyorum… Ama Neden Ağladığımda da Görmezden Geliyorlar?
Kimse Beni Anlamıyor, O Yüzden Kimseye Anlatmıyorum… Ama Neden Ağladığımda da Görmezden Geliyorlar?
Bu cümlede öyle derin bir yalnızlık var ki… Bir yanda kendini anlatmaktan korkan, anlatınca yargılanacağını düşünen biri. Diğer yanda ise artık kelimelere sığmayan duyguların gözyaşı olup taştığı bir hâl. Ve o an geldiğinde bile, hâlâ görülmemek, hâlâ duyulmamak… İnsanın içini acıtan bir yer.
“Kimse beni anlamıyor” cümlesinin arkasında genellikle şu vardır: Anlatmaya çalışmışsındır ama duyulmamışsındır. Belki küçümsenmişsindir, belki sen anlatırken başka birine bakılmıştır, belki de tam o anda “abartıyorsun” denmiştir. Bu yüzden zamanla kendini geri çekmişsindir. Anlatmamaya başlamışsındır. Ama o duygular içeride kalmaz. Ağlayarak bir şekilde dışarı sızar. Ve o zaman beklersin: “Belki şimdi biri fark eder.” Ama yine olmaz.
Peki neden?
Çünkü insanlar bazen duyguyla yüzleşmekten korkar. Başkasının gözyaşı, kendi bastırdıklarıyla onları yüzleştirir. Ya da ne yapacaklarını bilemezler ve susarlar. O an sana değil, kendi çaresizliklerine bakarlar. Sen “gör beni” diye sessizce ağlarken, onlar “nasıl davranacağımı bilmiyorum” paniğinde donar kalırlar.
Ama bu senin görünmeye değer olmadığın anlamına gelmez. Ağladığın hâlin bile kıymetlidir. İçindeki kırılganlık, insanlığının en sahici hali. Belki ilk adım, bir başkasının seni anlamasını beklemek değil, kendi gözyaşına senin değer vermen olabilir. Çünkü biz kendimizi ciddiye almaya başladığımızda, diğerlerinin de bizi ciddiye alma biçimi değişmeye başlar.
Ve unutma…
Konuşmadığın şeyler içinde büyür. Ama biriyle paylaştığında, o yük hafifler. Herkes anlamayabilir. Ama bir kişi bile dinlemeye gönüllüyse, iyileşmenin kapısı oradan aralanır.
Ağladığında seni göremeyenler olabilir. Ama sen kendi duygunu görmeye, duymaya başladığında dünya da yavaş yavaş seni fark etmeye başlar.
Sen anlatmaya değer bir hikâyeye sahipsin. Ve biri mutlaka seni duymaya hazırdır.
Sevgilerle,
Klinik Psikolog Beliz Unutmazlar